X
GO
BREXIT ve Göç Sorunu
Selcan Uğur
/ Categories: Haberler

BREXIT ve Göç Sorunu

WYG’nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Sosyo-Ekonomik Danışmanlık Hizmetleri Direktörü, Deniz Demircioğlu, 15 Haziran 2016 tarihinde Londra’da gerçekleşecek olan ACE Uluslararası Konferasında, Orta Doğu’da yaşanan  mülteci ve sığınmacı sorunu, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallığın konuya yaklaşımı, süregelen sosyo-ekonomik altyapı ve insani yardım gereksinimleri hakkında konuşacak. Deniz Demircioğlu’nun Konferans öncesi görüşleri “Infrastructure Intelligence”da yayınlandı. http://www.infrastructure-intelligence.com/ 

Deniz Demircioğlu açıklamasında; Avrupa Birliği’nin çeşitliliğini ve beraberliğini korumanın” ve “üye devletlerin vatandaşlarının uyum içinde yaşamasını sağlamanın” AB’nin hedefleri arasında olduğunu vurgulayarak, AB üyesi ülkelerin bu temel prensipler çerçevesinde yakın coğrafyasında yaşanan mülteci ve sığınmacı sorununa yabancı kalamayacağını, sorunun pek çok farklı seviyede ele alınarak altyapı ve insani yatırımlarla desteklenmesi gerektiğini belirtti. 

“ Göçün sebep olduğu sorunları anlamak için, ilgili tüm taraflar mercek altına alınmalıdır.”

Yüzyıllar boyunca, insanların çeşitli nedenlerle vatanlarından uzakta sığınacak yer aradığını, yaşadığımız yüzyılda ise insanların, ülkelerindeki çatışma, şiddet veya yoksulluk yüzünden, ya da kendileri ve aileleri için daha iyi hayat şartları bulmak umuduyla göç ettiklerini vurgulayan Deniz Demircioğlu; 

“Sığınmacıları kısa veya uzun dönem için misafir eden ülkeler için kaçınılmaz  olarak yeni altyapı  ihtiyaçlarının gündeme geldiğini” belirtti.

Barınma ve yaşam için gerekli olan tesislerin inşaası, temiz su, elektrik ve yiyecek gibi temel gereksinimlere erişim, sağlık hizmetleri, hukuki ve psikolojik danışmanlık temini, her yaş grubu için eğitim ve istihdam imkanı sağlama gibi başlıklar göçle gelenleri yeni yaşam koşulları içinde barındırmanın ayrılmaz  parçalarıdır. Sığınmacılar ve mülteciler için  sosyal içermenin ve topluma entegrasyonun desteklenmesi, kamuoyu nezdinde bilinçlenmenin sağlanması gerçeklemesi beklenen altyapısal değişimin önemli parçalarıdır. 
 
“Türkiye 80 milyon civarındaki nüfusu ile sığınmacıları barındırmak ve ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır, ancak göç sorunu için ihtiyaç duyulan yatırımı sığınmacıları misafir eden Türkiye ve diğer yakın komşularının tek başına karşılaması mümkün olmadığı gibi, sorunlarda sadece bu ülkelerin sınırları içinde uygulanacak politikalarla önlenemez.”

Suriye’deki çatışmaların başlangıcından beri, resmi rakkamlara göre 2.748.367 (resmi olmayan rakkamlara göre 3 milyon üzerinde) Suriyeli Türkiye’ye ve bir o kadarıda  AB üye devletleri de dahil olmak üzere komşu ülkelere sığınmıştır. Toplamda 6 milyon civarında Suriye’linin göç ettiği bilinmektedir. Türkiye, 2012’den beri Suriyeli mültecilere konaklama imkanı yaratmak için inşa edilen kamplar ve  şehirlere dağılan sığınmacılara tahsis edilen meskenler  için oldukça fazla yatırım yapmıştır. İlk varış noktası olan Suriye sınırındaki kamplarda yapılan yatırımlar; fiziksel, sosyal ve psikolojik altyapı ihtiyaçlarının karşılanmasının yanısıra  sağlık ve hijyen gereksinimlerinin temini, rehberlik desteği ve sosyal bariyerleri kaldırılmasına yönelik hizmetler olarak sıralanabilir.

“Avrupa Birliği ve üye devletleri, Suriye’den göç eden mültecilere yardım için seferber olan uluslararası müdahalenin önemli bir parçasıdır ve özellikle üye ülke durumundaki Türkiye’de bulunan sığınmacılara yönelik politikasını kendi Birlik politikasından ayrı düşünmesi mümkün değildir.”

Ülkelerinde veya kendilerine ev sahipliği yapan komşu ülkelerde sığınmacı veya mülteci durumunda bulunan Suriyelilerin durumunun iyileştirilmesi ve rehabilitasyonu için AB’nin 5 milyar Eurodan fazla destek verdiğini kaydeden Deniz Demircioğlu “Londra’da düzenlenen “Suriye’ye Destek” konferansında, AB’nin 3 milyar Euro tutarında ek yardım sözü verdiğini hatırlatarak,  Suriye krizi için ayrılan toplam 445 milyon Euroluk insani yardımın 2016 yılında, Suriyeli mültecilerin ve komşu ülkelerdeki ev sahibi toplulukların ihtiyaçlarına cevap vermeye devam edeceğini belirtmiştir. 
“Suriye için kapsamlı bir politika çerçevesi oluşturmak AB’nin gündemindeki en sıcak başlıklardan biridir. Avrupa Komisyonu Haziran 2016 tarihinde AB’nin göç problemi için kendi sınırları dışında hayata  geçireceği aksiyonları ve kaynakları planlayan “sonuç odaklı İşbirliği Çerçevesini” açıklamıştır.”
Hiç şüphesizdir ki, Birleşik Krallık; Suriyeli mülteciler için mali ve sosyal yardım anlamında insani destek veren temel ülkeler arasındadır;   gerek devlet kurumları gerekse STK’lar ev sahibi ülkelerdeki kamplarda veya çeşitli şehirlerde yaşayan Suriyeliler için yiyecek, barınak ve danışmanlık hizmeti sağlamaktadır,  Birleşik Krallık’ın bu çok ihtiyaç duyulan insani yardıma verdiği önemi Suriye’de veya  mülteci olarak çatışmalardan etkilenenlere sağlanan yiyecek, barınak, tıbbı bakım ve temiz içme suyu gibi gereksinimlere harcanan toplam £1 milyar değerindeki desteğinden anlamak mümkündür.  Birleşik Krallığın Suriye krizi için toplam insani desteği £40 milyon civarında olup bunun £21.5 milyonu Suriye’dekilerin ihtiyaçlarına ve £18 milyon üzerindeki bir miktarıda komşu ülkelerdeki  sığınmacılara harcanmıştır. DFID fonlarından 2016-2017 dönemi için ayrılan destek miktarı  £60 milyon üzerinde olup Birleşik Krallığın Suriye’deki göç problemine karşı kararlılığının bir göstergesidir.

“ BREXIT gündemdeyken, Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılması mümkündür, ancak kendisini yaşanan insanlık dramından ve onun olası etkilerinden ayrı düşünmesi mümkün değildir”

“İngiltere’nin sığınmacılara ve mültecilere insani yardım sağlama yönündeki kararlılığını BREXIT’den bağımsız değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Deniz Demircioğlu, önümüzdeki haftalarda gerçekleşecek referandumun sonuçları ne olursa olsun Birleşik Krallığın  hem hükümet organları hem de STK’lar aracılığıyla, Suriyeli mültecilerin ve sığınmacıların ev sahibi ülkelerindeki fiziki ve sosyal altyapı inşaasına olan desteğini devam ettireceğinden ve Avrupa Birliği’nin temel değerlerinden uzaklaşmayacağından eminiz diyerek sözlerini tamamladı. 

Önceki WYG Türkiye Antalya Takım Toplantısı
Sonraki Geleceğin Kan Bağışçılarının Kazanımı Projesi Kapanış Etkinliği
Print
3362

x